Kasların enerji kaynağı olarak kullanılmaması için her gün yeterli miktarda ekmek ya da ekmek yerine geçebilecek besinleri tüketmek önemlidir. Vücudumuza enerji veren üç temel besin öğesi vardır; Karbonhidrat, protein ve yağ. Ekmek temel karbonhidrattır ve günlük beslenmemizin yüzde 55 - 60'ı karbonhidrattan sağlanmalıdır.
Vücudumuza enerji veren üç temel besin öğesi vardır; Karbonhidrat, protein ve yağ. Ekmek temel karbonhidrattır ve günlük beslenmemizin yüzde 55 – 60'ı karbonhidrattan sağlanmalıdır. Kendi kendine diyet yapmaya başlayan kişilerin ilk dile getirdikleri şey; ekmeği kestim cümlesidir. Halbuki ekmek kesinlikle kesilmemelidir. Karbonhidrat deposu olan glikojen, çok uzun süre için yeterli değildir.
Günlük diyetle dışarıdan yeterli karbonhidrat gelmez ise, bu depodan kullanılmaya başlar. Beyin için yeterli glikoz bulunmadığı durumda ise, artık vücut kas dokusunu kullanmaya başlar. Kas proteinleri, glikoneogenesis yoluyla karbonhidrata çevrilir ve beyin ve kas için gerekli glikoz tamamlanır. Ancak kasların bu şekilde kullanımı son derece tehlikelidir. Sabah ve öğle yemeğinde ekmek yemeyip, akşamüzeri ani acıkma ve tatlı krizlerinin nedeni bu depoların boşalmasıdır. Kasların enerji kaynağı olarak kullanılmaması için; her gün yeterli miktarda ekmek ve ekmek yerine geçen besinlerin tüketilmesi önemlidir.
Ekmek yemeyen kasını yer!
Yapılan diyetlerde günlük olarak 100 – 250 gr karbonhidrat bulunmalıdır. Böylece kaslar enerji için kullanılmaz. Kilo verme diyetlerinde en az 4 – 5 dilim ekmek tüketmek, 50 – 60 gram karbonhidrat sağlar fakat ekmek ihtiyacı her kişi için farklılık gösterir. Duruma göre 8 – 12 dilime kadar çıkmak mümkündür. Ekmek yerine iki kaşık pilav – makarna veya yarım paket bisküvide yenilebilir. Ama bunların yerine ekmeği seçerseniz; daha fazla lif, B vitamini ve mineral alırsınız. Tok kalma süreniz uzar, üstelik ekmek yağ içermez.
Hangi ekmek hangi durumlarda yenmelidir?
Beyaz Buğday Ekmeği:
Kepeği tamamen ayrıştırılmış undan elde edilen beyaz ekmektir. Bazı bağırsak hastalıklarında ( kolit, ishal ) ve bazı mide rahatsızlıklarında ( ülser, gastrit ) tercih edilebilir.
Mısır Ekmeği:
Çölyak adı verilen gluten enerjisi hastalığında; buğday, arpa ve çavdar unlarından elde edilen hiçbir ürün tüketilmez. Bu hastalıkta mısır ekmeği veya glutensiz undan yapılan besinler tüketilir.
Çavdar Ekmeği:
Düşük tansiyonu olan veya kalsiyum takviyesi gereken kişilere önerilebilir. Şeker hastaları, hipertroidi hastaları ve sporcularda kullanımı tercih edilir.
Kepek Ekmeği:
Önemli bir B vitamini kaynağıdır. Şeker hastalığı, kabızlık yada spastik kolon hastalıklarında tercih edilir.
Tam Buğday Ekmeği:
İçeriğindeki E ve B Vitaminleri diğer ekmeklere göre daha zengindir. Kalsiyum, Demir ve Çinko içerir. Tokluk hissi verir. Kan şekerini hızlı yükseltmez. Şeker hastalığını kontrol altında tutmaya, kan basıncının ve kolesterolün yükselmesini önlemeye, bağırsakları rahatlatıp kabızlığı gidermeye, kalınbağırsak kanseri riskini azaltmaya ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Antioksidan değeri yüksektir. Yaşlanmanın yavaşlamasına yardımcı olur.
Aklınızda bulunsun!
Kızarmış ekmek daha az kalorili değildir. Tek farkı, normal ekmeğe göre içeriğindeki suyun azalmış olmasıdır.
Öğle yemeğinde; etli, tavuklu yada peynirli bir salata ile ekmek yerseniz; öğleden sonra oluşabilecek kan şekeri düşmesini engellemiş olursunuz. Ekmek yemeden olmaz!
Kepekli ekmek, beyaz ekmeğe göre çok düşük kalorili değildir. Besin öğeleri bakımından beyaz ekmeğe göre daha zengindir. Bu da sağlığı korumada önem taşır.
Tam buğday ekmeğinin çiğneme süresi daha uzun olduğundan; doygunluk hissini daha çabuk sağlarsınız.
Dyt. Selma Turan Beslenme ve Diyet Uzmanı